Psikoloji gitgide popüler hale geliyor ve tabiki psikolojik kavramlarda öyle. Gündelik hayatımızda da bir çok kişinin psikolojik kavramları kullandığına şahit oluyoruz. Yanımdan geçen bir genç telefonda konuştuğu kişiye; “şizofrenik ya o” diyor veya diğer şahit olduğum olayda, anne yanındaki kızına “sen depresyondasın herhalde” diye çıkışıyor. Evet artık iç içeyiz. O halde bir kavramı daha tanıyalım efendim. Kaygı bozukluğu nedir?
Bunu anlayabilmek için önce kaygının ne olduğunu anlamamız iyi olur. Böylece kendisini tanırsak, bozulmuş halini de kolayca ayırt ederiz. Kaygı daha önceki duygular yazımda da belirttiğim gibi, aslında bizleri hayatta ve iyi koşullarda tutmaya yarayan bir duygu. Düşünün ki üç güne çok önemli bir sınav var ve henüz çalışmadınız. Nasıl hissederseniz sınavı düşündükçe? Evet o bildik duygumuz… KAYGI! Haydi şimdi kaygımızı dinleyelim. Ne söylüyor bize? “Ya arkadaş çalışmadın kalacaksın bak bu sınavda, hadi canım benim otur bir an önce kitap başına. Haydi!! “. Bunlar veya benzerleri geçiyor olmalı zihninizden. Senaryolar çok değiştirilebilir ancak ortak nokta şu ki; kaygımız olmasaydı hayatta kalma ve iyi koşullara ulaşma performansımız düşerdi… Çok değerli hocam Hakan Türkçapar’ın da vurguladığı bir gerçeği sizinle paylaşmak isterim. İlk önce tabloyu inceleyelim. Buyrun;
KAYGI | TEHLİKE | |
1. kişi | VAR | VAR |
2. kişi | VAR | YOK |
3. kişi | YOK | VAR |
Şimdi burada hayali üç kişiden bahsediyoruz. İlk durumda ki kişi, Tehlike varken kaygılanmış. Dolayısıyla bir önlem de alacaktır ve hayatta kalma şansı artacaktır. İkinci kişi tehlike yokken de kaygılanmış. Tehlike olmadığına göre hayatta kalacaktır. Ancak üçüncü kişi tehlikede olmasına rağmen bir kaygı duymadığı için herhangi bir önlem de almayacaktır. Dolayısıyla hayatta kalma olaslığı diğerlerine göre daha düşük olacaktır. Ve binlerce yıllık süreçte bu kaygılanmayanların tarih sahnesinden silindiğini düşünebiliriz. O halde şu andaki dünya üstündeki insanlar bir tehlikede olsun veya olmasın her daim kaygılananların torunları olacaktır. Hoşumuza gitsin veya gitmesin bizler, kaygılanma eğiliminde olan bir varlığız…
Bugün kaygıyı tanımaya başladık. bir sonraki yazımda kaygı bozukluğunun ne olduğunu anlayacağız. Görüşmek üzere