Size bir sır vereyim mi? Hepimizin obsesyonel (takıntısal) eğilimlerimiz olabilir. Çünkü beynimiz obsesyon üretmeye yatkındır!
Obsesyonlar 3-6 yaş aralığında tüm çocuklarda görülmeye başlanır. Belli sayılarda bir şeyleri tekrarlama, belli bir düzene göre hareket etme, yastığı olmadan uyumama şeklinde vb. Çocukların gelişiminde bu obsesyonel görünen dönem normaldir. O dönem için çocuklar ritüeller ve törensel davranışlar üstünden öğrenirler. Bahsi geçen yaş aralığı yani 3-6 yaş çocukların dünyayı keşfe çıktıkları yaş olduğundan bazı şeyleri tekrarlamak, öğrenmelerini pekiştirir. Ancak bu durum bir süre sonra geçer ve takıntılar ortadan kalkar. Oysaki OKB masum takıntılardan daha fazlasıdır.
Daha önceki yazımda obsesyonların ve kompulsiyonların ne olduğunu konuşmuştuk. Şimdi isterseniz gelin genetik faktörler dışında başka nelerin OKB nin bir bireyde oluşmasını sağladığını görelim.. Evet beynimiz obsesyonlar üretmeye uygun bir yapıya sahip o halde fark nerede?
Bu iki farklı kişinin bir kapının koluna dokunmaları sırasında beyinlerinden alınmış görüntüler. SARI ve KIRMIZI renkli alanlar beynin bu eylem sırasında aktif hale gelen yerleri. Dikkat ederseniz iki beyinde farklı aktiviteler var. Oysaki yapılan şey aynı, bir kapı koluna dokunmak. OKB li olan kişinin beyni çok daha aktif ve çalışmada. İlk başlarda bunun bir beyin hastalığı olduğu düşünülmüşse de, kişinin OKB si tedavi edilince arada bir farkın kalmadığını görmüşler. Artık biliyoruz ki bu farkın sebebi BEYİNLERİN PROGRAM FARKI. OKB li kişiler farkında olmadan beyinlerini takıntılar üretmeye PROGRAMLI hale getirmişler.
Programlamaktan kastım şu;
Kişi takıntısı olan nesneye (yukarıdaki deneyde kapı koluydu) ne zaman yaklaşsa bunla ilgili bir çok düşünce ve duygu yaşamaya başlıyor ve buna yönelik bir tepkiler dizisi geliştiriyor. Mesela dokunmama, dokunacaksa mendille veya eldivenle dokunma, bunlar olmadan dokunduysa hemen ellerini yıkama gibi… Bu tutumlar bir süre sonra kişi farketmeden beynini adeta PROGRAMLIYOR.
Alışkanlıklara benzetiyorum bu hali. Nasıl ki bir şeye alışkanlık geliştirirsek ondan uzak durmak zorlaşır değil mi? İşte OKB li beyinde bazı davranışları yapmaktan kendini alamamaya adeta programlanıyor. Ancak size bir iyi haberim var, bu durum tedaviyle TERSİNE çevrilebiliyor. Ancak alışkanlıklara benzettiysem bu hastalığın hafife alınabileceğini ima etmiyorum. Planlı ve programlı bir terapi süreci OKB nin tedavisi için çok gereklidir. Çoğu zaman sadece ilaç tedavisi hastalığın tedavisinde yeterli olmayabiliyor. Araştırmalarda tedavide en iyi sonucun Bilişsel Terapiyle alındığını gösteriyor ve kendi deneyimlerimden de bunun doğru olduğunu görüyorum. Tedavi aşamasını bir sonraki yazı da tartışacağız. Görüşmek üzere.