Zamanımızın ahvali
Günümüz insanı türlü sıkıntılarla mücadele ediyor. Geçmişten bu yana her tarih döneminde görülebilen açlık, hastalıklar ve savaşlar huzurun önündeki yegane engeller değiller artık. Çağımıza has imtihanlar ise; sosyal medya, teknolojinin hızla ancak olumsuz yönde gelişimi, mahremiyetin giderek azalması, artan iş yükü ve geçim sıkıntıları insanların bunalımını arttırıyor.
İnsanlık tarihi kadar eski olan bir hakikat ise, belli başlı kesimlerin var gücüyle insan fıtratını bozma niyetleridir. Bunun için tarih boyunca türlü girişimlerde bulunmuşlardır. Aile yapısının bozulması, ekinlerin genetiğinin değiştirilmesi, ahlakı yozlaştırıcı eğilimler bu niyetin bazı tezahürleridir.
Bütün bu etkenler insanın kendini ve ailesini koruması zorunluluğunu beraberinde getiriyor. Bu gidişatla mücadele etmek ve ahiret yurduna varana kadar sıratı müstakimde kalmaya gayret etmek en önemli görevdir. Bu noktada yaşamımızı bir yolculuğa benzetiyorum. Bu yolculukta ne kadar bilinçli olunursa bahsettiğim tuzaklara karşı o derece uyanık olunabilir. Düşmek ihtimal dahilinde de olsa yeniden doğrulmak ve devam etmek elzemdir. Şimdi size yeni bir ifsat tasarısından bahsedeceğim. Bu ifsat tasarısını, psikoloji ilmi kisvesinde insanlara sundular ve bunalımlara bir devaymış gibi anlattılar.
İnsanın doğası
Günümüz dünyasının ahvalini tasvir ettikten sonra şimdi bu dünya ile muhattap insanı ele alarak devam edelim.” İnsan zayıf yaratılmıştır.” ¹ buyuruyor Rabbimiz. Bu zayıflık bir çok alanda kendisini gösterebilir. Bedenimiz dahi yaratılışı bakımından harikulade ancak bir o kadar sınırlıdır. Bununla birlikte odaklanacağım ve size işaret edeceğim yönü, insanın ruhsal/nefsel yönüdür. İnsanın içinde geleceği bilme arzusu ve geleceği kontrol etme ihtiyacı vardır. Kişi seyri sülük ile nefsini terbiye ettikçe, ruhen terakki ettikçe bahsettiğim bu ihtiyaçlardan kademe kademe sıyrılabilir lakin şimdi biz ortalama insanı ele almış olalım. Bu geleceği bilme ve kontrol etme ihtiyacı insanın vesveselere kapılmasını kolaylaştırır ve buhranlara dalmasına zemin hazırlar. Buhranı derinleştikçe insan kısmen düşünemez hale gelebilir ve olmayacak işlere “çare” zannederek sarılabilir. Bu hakikati Allah Celle Celalahu “ Derken şeytan : Sırf iki melek olursunuz yahut her ikiniz de (cennette) sonsuza dek kalanlardan bulunursunuz diye (,bunu istemediğinden) Rabbiniz sizi işte bu ağaçtan engelledi! Dedi de, böylece (nurani bir libasla) kendilerinden örtülmüş bulunan avretlerini onlara (açıp) göstermek için (gereken günahı işlettirmek üzere) ikisine de vesvese verdi. ²
ayeti kerimelerde bize gösteriyor. Adem aleyhisselam ve Havva validemizin cennetten çıkarılmalarına sebep olan bu zellede , şeytanın onları nasıl kandırdığına bakarsak, bahsettiğim gelecek kaygısının da bir etkisi olduğunu görüyoruz Allahu Alem. Cennetten bir gün çıkarılacaksınız yalanı bu zelleye zemin hazırladığı gibi insan olarak içimizde bulunan “geleceğin korkusu ve anın bunalımları” bizim yanlışlar yapmamıza sebep olabiliyor. Bahsettiğim bu ifsat akımı da tam bu zayıflığa odaklanarak insanları avlamayı hedefliyor. Zaten türlü dertlerle boğuşan kişi, şifa vaatleriyle kandırılıp parasından, sağlığından bazen de dininden olup ortada kalıyor.
Bilinçaltı Temizliği Yalanı
Günümüzde insanın yaşayabileceği ruhsal bunalımlarla psikoloji ilmi ilgileniyor. Kişinin yaşayabileceği buhranların azaltılması, kişiye yeni bakış açıları ve beceriler kazandırılması, yaşamış olduğu travmaların çözümlenmesi yoluyla iç huzurunu kazanmasına yardımcı olunuyor. Bunun için bu işin eğitimini almış psikologlar veya psikiyatristler, alanda çalışmaktadır. Ahir zamanda ortaya çıkan bahsettiğim ifsat hareketi ise büyük vaatler sunarak insanları büyülemekte hatta gerçekten de musallatlara gark etmektedir.
Hayat akışında temel olarak iki yolun olduğunu görürüz. Kur’an ve sünnet etrafında toplanan pratikler veya bunlarla çelişmeyen yeni gelişmeler, Hak yol çizgisini belirliyor. Batıl yol ise şeytan ve avanelerinin uydurduğu, bozduğu her şeyin toplandığı bir yol çizgisidir. Bazen hak yolu da taklit eder ve kendini hak kisvesinde gizler. İnsan uyanık olmalıdır. Bilinçaltı temizliği safsatasaları batıl yolun bir şeklidir ve çok çeşitlidir. Ülkemizde giderek yaygınlaşan bu yöntemlerin bazıları; Thetahealing, biyoenerji, reiki, yoga, pandeül/ sarkaç, acces the bars, sayı sekansları, kuantum enerjicileri, NLP yöntemcileri, rdt yöntemleri, nefes terapistleri, frekans titreşim yöntemcileri, esma sayıcıları, miraç hakikatiyle temizlik iddiacıları, aile dizimi, atalardan aktarılan günahlar hurafecileri, bağ kesme ritüelleri, olumlamacılar, çakracılar, bolluk bereket avcıları, numeroloji, jean adrienne arınma sistemi vb. Bunların isimlerini zikrederek insanları bu yöntemlere karşı uyarmayı amaçlıyorum. İnsanımızın ecnebi fikirlere mesafeli olduğu aşikar. Bu tip ritüeller uzakdoğu veya batı menşeli olduğu için ülkemizde çok yayılmaz diye düşünülebilir lakin gerçekler bunun tersini gösteriyor. Bu yöntemleri uygulayanların bir kısmı medrese eğtimi almış tesettürlü, islamı yaşayan bir görüntü veren insanlar. Hocalar da diyebiliriz. Bu yöntemlerin içine Allah, peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, besmele, esmail hüsna katarak akıllarınca bu batıl işleri islami bir kisveye sokup pazarlamaktalar ve ayrık otu gibi çok hızlı yayılmaktalar. Hem kendileri sapmakta hem de insanları saptırmaktalar. Çünkü bu ritüellerin içinde şirke götürecek necis inançlar, yöntemler ve habis varlıkları çağıracak tılsımlar mevcut.
Agah olun
Bu yazımın konusu tek tek tüm yöntemleri anlatmak olmadığı için teferruata girmesem de siz okuyucularımızı isimlerini de vererek uyarıyorum ki bir gün birinden böyle bir şey duyarsanız uzaklaşın. Bir hoca hanım var falanca travmaları temizliyor, falanca sıkıntılara iyi geliyor gel gidelim denilirse uzak durun. Psikolojik sıkıntıların psikolog/psikiyatr ile tedavi edileceğini unutmayın. Ve hiç bir psikologun7psikiyatrın bu isimlerini tek tek saydığım yöntemleri asla kullanmayacağını bilin Çünkü bu yöntemler büyü içeren, cinleri çağırmayı içeren batıl dinlerin uzantılarıdır ve psikoloji ilmiyle alakası yoktur. Tüm bu yöntemlerin temelinde bir enerjiden bahsedilir ve uygulayıcı bu enerjiyi yönlendirerek başvuran hastanın şifalandırılıdığı iddia edilir. Bu enerji meselesinin cinler olduğunu ve kişilerin bilerek veya bilmeyerek cinlerle irtibata geçerek hem kendilerini helak ettiği hem de başvuranları helake süreklediğine yönelik çok sayıda yaşantı bana ulaşmaktadır. Tesettürden çıkanlar, ailecek cinlenenler, namaz ibadet bırakanlar ve en sonunda iman dairesinden çıkanların yakarışları yardım arayışlarına üzülerek şahit oluyorum.
Ahir zamanda ekinleri bozdular. Aileleri bozdular. Cinsiyetleri eşcinsellik yalanıyla bozmaya çalışmaktalar. İnsanların imanını bozuk fikirlerle çalma peşindeler. Ve şimdi insanların ruh sağlığını da hedef alarak bu ifsadı yayma peşindeler. Allah bizleri yolundan ayırmasın. Uyanalım, uyaralım, önce kendimizi sonra bir kişiyi dahi olsa kurtaralım. Dua eder dua beklerim.
¹ nisa 28
² Araf 20 kuranı mecid ve tefsirli meali alisi sayfa 151
